Sif İş Makinaları İkinci El Satış Müdürü Tamer İsa Aktaş ile Türkiye’de ikinci el makina pazarına ilişkin Radüs dergisi olarak keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Bize Türkiye’deki ikinci el iş makinası pazarı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Türkiye’de ikinci el makina pazarı daha çok makina ticareti yapan distribütör firmaların takas yapmak amacıyla satın aldıkları makinalardan oluşuyor. Distiribütör olmayan ticari amaçlı ikinci el alım satımı yapan firmaların yanı sıra, çeşitli nedenlerden dolayı borçları yüzünden haciz yoluyla satılan makina grupları ise başka bir pazar oluşturuyor.
Ancak bizim gibi distribütör firmalardan alışveriş yapmak, tüketiciler için daha avantajlı olabiliyor. Özellikle güvenilir kaynaktan makina almak isteyen alıcılar, distribütör firmalardan makina alarak finansal çözümler buldukları gibi ileride çıkacak sorunlara karşı muhatap ve garanti taleplerine de cevap bulabiliyorlar.
Diğer yandan ihtiyaçlarını karşılaması için bir takım ilave revizyon ya da modifikasyon gerektiren makinaları bu firmaların yetkili servislerinde istedikleri formasyona getirtebiliyor ve istedikleri uygulamayı talep edebiliyorlar.
İkinci el İş makinasında talep, hangi ürün gruplarında yoğunlaşıyor?
Bu soruya cevap vermek oldukça zor. Türkiye gelişen bir ülke ve ülkemizin her sektöründe, her coğrafyasında farklı yatırımları gözlemlemek mümkün. Ülkenin bir ucunda HES projeleri, diğer ucunda kentsel dönüşüm aralıksız devam ederken, bu iki ucun arası ya duble yollarla ya da demir yolları ile örülüyor. Limanlar ya da madenlerin yanı sıra tarımsal alanların modernizasyonundan karla mücadeleye varıncaya kadar her alanda iş makinalarımız olmazsa olmazımız haline geldi.
Türkiye’nin makina ihtiyacı oldukça değişken. İkinci el pazarı genel olarak iş makinası pazarının bir yansıması gibi yani Türkiye’de talep gören tüm makina gruplarının pazar oranlarının hemen hemen aynısını ikinci el pazarında gözlemlemek mümkün. Son 10 yılda iş makinaları pazarı büyüyerek gelişirken aynı benzerliği ikinci el makina pazarında da gözlemliyoruz.
Pazarda talebin paletli ekskavatörler üzerinde yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Bu ürün grubu hemen hemen her projede kullanılabiliyor. Ardından kazıcı-yükleyiciler 2. sırayı oluşturuyor. Sonra sırasıyla lastikli yükleyiciler, toprak silindirleri, dozer ve greyderleri sayabiliriz.
Biz SİF İş Makinaları olarak Türkiye’de JCB markasının temsilcisi durumundayız. Firmamız ve markamız özellikle kazıcı-yükleyiciler, kompakt makinalar, ekskavatörler, yükleyiciler ve istif makinaları konusunda uzman. Dolayısı ile bize gelen ikinci el talepleri de aynı eksende oluyor.
Türkiye’ye yurt dışından da ikinci el iş makinaları geliyor mu?
Sanayi Bakanlığı’nın belirlediği bazı makina çeşitleri dışında özellikle Türkiye’de üretilen ürün grupları dışındaki makinaların Türkiye’ye ithalatı mümkün. Bu grubun başını paletli dozerler, greyderler, paletli yükleyiciler, mobil kırıcılar ve özel izine tabi kaya kamyonları ile belden kırmalı kamyonlar çekiyor. Ancak yine de yurt dışından makina ithal etmek niyetinde olan işletmelerin ithal etmeyi planladıkları ürünün GTIP numarasını İMDER aracılığı ile kontrol edip bilgi aldıktan sonra yapmaları faydalı olacaktır.
İkinci el değeri hesaplanırken neler etkili oluyor?
Bir makinanın değerini hesaplarken genelde yaş ve çalışma saatine bağlı olarak değer kaybını hesaplamaya çalışırız. Bununla ilgili geliştirilmiş farklı yöntemler olup, hemen hepsinde genel mantık benzerdir. İlk alım maliyeti ile hurda maliyeti arasındaki farkın kullanım ömrüne olan oranı bize o makinanın değer kaybı hakkında bir fikir verebilir. Ancak hesabımız gerçeklerden sapmasın diye her marka için bunu pazar gerçekleri ile örtüştürmemiz gerekir.
Değer kaybını doğru hesaplamamız halinde diğer giderlerin hesaplanması gerekmektedir. Bunun için konusuna hakim eksperlerden ya da servis teknisyenlerinden yardım alınmalı ve o makinaya ilişkin eksiklerin tespit edilip bunu net maliyetlerinin çıkarılması gerekmektedir. Sonuç olarak tüm bu maliyetler ve değer kayıpları toplamı o makinanın yeni maliyetinden çıkarılarak bir ikinci el değeri bulunabilir. Ancak yine de bu değeri bazı unsurlar olumlu ya da olumsuz olarak etkileyebilir: fiziksel görünüm, boyanın durumu vb. Diğer yandan temiz yağ ya da su kaçağı olmayan ve performansı yaş ve saati ile örtüşen makinalar alıcı tarafından tercih edilir.
İkinci el iş makinası alırken dikkat edilecek noktalar nelerdir?
Öncelikle alacağımız makinanın ruhsatının ilgili ticaret odalarında sorgulatılması ve üzerinde herhangi bir hak veya menfaatin bulunmadığından emin olunması gerekir. Haciz veya satılamaz kaydına rastlanması durumunda, bu durum ortadan kalkmadan ödeme yapılmaması gerekir. Bunun dışında makinanın şase ve motor numaraları ruhsattakilerle kontrol edilmeli, bunlarda da problem yoksa fiziki ve performans olarak test edilmelidir.
Fiziksel testlerde makinanın şasesi kontrol edilir ve çatlak olup olmadığına bakılır. Genelde şasede oluşmuş çatlaklar düşme ya da devrilme gibi kazalar neticesinde oluştuğundan bu tip arızaları olan makinaları almamak gerekir. Ağır işlerde çalışmış yorgun makinaların bom ve ataşmanlarında metal yorgunluğuna bağlı çatlaklar oluşur. Bu çatlakların durumunu kontrol etmek ve kaynaklı onarım yapılmışsa bu işlemleri doğru kalibrasyonlarda yapılmış olduğundan emin olmak gerekir. Aksi takdirde geri dönüşü imkansız arızalara neden olabilir.
Ardından makinanın performansının test edilmesi gerekir. Bunun için motor aktarma organları, dönüş sistemi, ataşman gücü ve performansı hidrolik performans ve komponentlerinin yürüyüş sisteminin tek tek ele alınması gerekir.
Makinadan yüksek verim almak için dikkat edilmesi gereken diğer noktalar nelerdir?
Doğru makinanın seçimi ve makinanın uygun güç ve hızda kullanımı bize her şeyden önce makinamızın uzun yıllar ve yüksek verimle hizmet etmesini sağlar. Yakıt kalitesi, makinanın verimliliğini ve performansını etkileyen başka bir unsurdur. Ayrıca, bakım ve hava filtresinin temizliğinin hem yüksek verim hem de tasarruflu bir enerji tüketimi sağlayacağını söyleyebiliriz.
Ataşmanlardaki kuru yağlama, tırnak veya kovaların ağız bıçaklarının formu, lastik ya da paletlerin diş derinliklerinin ve yapısının işimize uygun seçilmesi en basit uygulamalardır.
Periyodik bakımların zamanında ve kaliteli malzeme ve işçilikle beraber yapılması verimi artırdığı gibi bu verim sürekliliğini de sağlayacaktır.
Son olarak, doğru kullanım ve doğru bakım için önerileriniz nelerdir?
Makina kullanımında en önemli ilke “doğru iş için doğru makina” ilkesidir. Makinaların amacı dışında ve kapasitelerinin üzerinde kullanılması, işletme maliyetlerini yükselteceği gibi bazı tehlikeleri de beraberinde getirir. Yükleme ya da kazı esnasında kullanılan makinanın kapasitesinin ne olduğundan emin olmak gerekir, aksi durumlarda devrilme, çarpma ya da ataşmanların kırılması sonucu oluşacak kazalar kaçınılmazdır.
Makina kullanırken kesin olarak bilinmesi gereken konuların başında, çalışılan zeminin yapısı ve sağlamlığı gelir. Bataklık gibi zeminlerde makina kullanılacaksa, makinanın zemin basıncını, eğimli arazilerde çalışılacaksa tırmanma kabiliyetinden çeki gücünü, kaldırma ve indirme yapılacaksa devrilme yüklerini bilmek bizi bazı sorunlarla yüzleşmekten kurtarır. Ayrıca, makinanın yerden yüksekliğini bilmek, engebeli arazilerde ya da bir dereden geçerken hayat kurtarıcı niteliktedir.
Makinanın boyutlarını ve ağırlığını bilmek nakliye ya da seyir esnasında, köprü altlarından geçerken, dar sokaklarda yürürken veya taşıyıcı kamyonların ya da çekicilerin seçiminde oldukça önem taşır.
Makina bakımlarında, günlük bakımlarının operatör ya da yağcılar tarafından makina çalıştırılmadan önce yapılması gerekir. Makinanın her gün motor yağ seviyesi kontrol edilmelidir, kuru yağlama yapılarak pim ve burçların yağlaması yapılmalıdır, makinada yağ yakıt ve su kaçakları olup olmadığı kontrol edilmelidir.
Makina çalıştırılmadan önce kontrol edilmesi gereken bir diğer konu da güvenliktir. Makinanın etrafında bir insan ya da hayvan olmadığından emin olunduktan sonra çalıştırmadan hemen önce en az 3 kez kornaya basarak etrafa ikazda bulunulmalı ve sonra çalıştırılmalıdır. Makinayı, motor ve hidrolik sistemin optimum sıcaklığa ulaşana kadar rölantide çalıştırmak önemli noktalardan birisidir.
Makinada özen gösterilmesi gereken bir diğer konu yakıt ikmalidir. İkmal esnasında depoya yabancı maddelerin girmesine izin verilmemelidir. İkmali gece yaparak depoda çiğlenme sonucu oluşabilecek su girişini engelleyebiliriz. Yakıt depolama koşullarını iyileştirerek temiz ve dinlendirilmiş yakıt kullanmak, motor ömrünü olumlu etkilediği gibi yakıt sarfiyatının azalması yönünde de etki eder.
İş makinaları bakımda önem taşıyan bir diğer konu ise, hava filtrelerinin temizliğidir. Kuru tip hava filtresi filtrasyonuna sahip makinalarda, çalışma ortamına bağlı olarak belirli aralıklarla filtre kontrol edilmeli ve içerden dışarı basınçlı hava tutularak temizlenmelidir. Ancak bu işlem üreticinin ön gördüğünden daha fazla yapılmamalıdır. Aksi takdirde filtrede fark edilmeyecek ölçüde bir yırtılma, motorun toz emmesine ve arızalanmasına neden olur.
Özellikle soğuk bölgelerde doğru derecede antifriz kullanımı, donma sonucu oluşabilecek arızaları engellediği gibi, antifrizin soğutma suyunun PH dengesini koruyarak motorda ve radyatörlerde oluşabilecek korozyonu ve kireçlenmeyi engelleyecektir.
Periyodik bakımların doğruluğu konusunda söylenecek çok fazla bir şey yok, zira üretici firmaların belirlediği bazı kurallar vardır ve bunlar bakım kullanım kitapçığında net olarak belirtilmiş durumdadır. Bu kurallara bağlı olarak doğru sarf malzemelerle doğru zamanlarda yapılan bakımlar, makinalarımızın uzun süre bize hizmet etmesini sağlayacaktır.
Son zamanlarda yaygınlaşan servis bakım anlaşmaları bu işleri daha da kolaylaştırmıştır. Hatta araç takip sistemleri sayesinde bakım zamanları gelen makinaların yetkili servisler tarafından tam zamanında, doğru sarf malzemelerle bakım hizmeti alması artık mümkündür. Bakım anlaşmaları içerisinde yağ analizleri yaptırmak bizim bazı arızaları daha oluşmadan tespit etmemize ve daha ucuz maliyetlerle onarmamıza yardımcı olur.