Ufacık tefecik insanlar kocaman bir dev yarattı uzaklarda bir yerde. Damlaya damlaya göl değil okyanus oldu. Ticaret yapan veya yapacak olan herkesin uğrak yeri artık Çin. Tarihi, kültürü, gelişen-değişen şehirleri, insanları, yemek kültürü de cabası. Çin’de her yıl binlerce fuar gerçekleşiyor. “Canton Import&Export Fair” Çin’in en büyük fuarı, dünyanın ise 3. en büyüğü. Çin’in ticaret merkezi Guangzhou şehrinde yılda üçer hafta olarak iki defa gerçekleşiyor. Ekim ve nisan aylarında insanlar bu fuara dünyanın dört bir yanından akın ediyor. Bu “dünyanın dört bir tarafından akın etmek” sözü dünyanın en basmakalıp tabiri olabilir ama bu fuar için bundan daha iyi bir ifade yok.
Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye’ye vize uygulayan bir ülke; fakat oldukça rahat bir şekilde vizeyi almak mümkün. Çin vizesi için uzmanlaşmış turizm şirketleri sizden gerekli evrakları istiyor, sizin için başvuruyu yapıp en geç bir hafta içinde adresinize gönderiyor. Fuardan en az bir ay önce otel ve uçak rezervasyonu yaptırmak ise sizin için çok daha ekonomik olacak. Fuarı üç hafta içinde yaklaşık 210 bin kişinin ziyaret ettiği düşünülürse, fuar döneminde şehirdeki yoğunluğu tahmin etmek çok da zor değil. Fuar döneminde her otelin fuar ve otel arasında düzenli olarak gidip gelen otobüsleri bulunuyor. Böylece ulaşım konusu problem olmaktan çıkıyor. Girişte uzun kuyruklarda beklemek yerine “giriş kartını” otelinizden edinebilirsiniz. Bunun için yanınıza iki adet vesikalık fotoğraf almanız yeterli. Kartınızla birlikte size fuar alanına ait bir kroki veriliyor. Böylece ilgilendiğiniz sektörün hangi binada, kaçıncı katta, hangi holde olduğunu rahatlıkla öğrenebilirsiniz. 55 yıldır düzenlenen bir fuar olduğunu göz önünde bulundurursak kusursuz bir organizasyon yapısına sahip olması tesadüf değil. Fuar alanı oldukça büyük ve yapılar son derece estetik.
Fuarda ağır sanayi makinesinden ev dekorasyonuna kadar her sektörden yaklaşık 25 bin katılımcı ticaretin kalbinde ürünlerini sergiliyor. Her kalite ürün bulmanız mümkün. Çinliler satış konusunda oldukça iyi. Dünyanın en ünlü markalarının bile Çin’den hammadde aldığı, Çin’de üretim sahaları oluşturduğu aşikar. Dokunduğumuz yerden çıkan “ Made in China” yazıları Çin’in nasıl bir ticaret devi olduğunu kanıtlıyor.